Sayfa Seç

Varoluşun Psikiyatrisi

Varoluşun Psikiyatrisi

Varoluşun Psikiyatrisi, bir gençlik dönemi eseridir. Yazar hem mesleği hem bilimsel çalışma alanı olan psikiyatrinin düşünce dünyası ve beşerî bilimlerin diğer alanlarıyla ilişkilerini her zaman sorun edinmiş, tıp öğrenciliğinden itibaren bu alanda çeviri, derleme ve makaleler yazmaya gayret etmiştir. O sıralarda Ankara’da bulunan Vadi Yayınları’nın ilk yayınlarından birisi, yazarın sosyolojideki iki akademisyen (Abdullah Topçuoğlu ve Yasin Aktay) ile birlikte, beşerî bilimlerdeki yöntem tartışmalarını ülkemize aktarmaya ve düşünceler geliştirmeye çalışan Önce Söz Vardı: Yorumsamacılık Üzerine Bir Deneme’dir. Bunu psikiyatri tarihi, psikoloji teorileri, bilim felsefesi ve psikoterapiler konularında yoğunlaşan kitabı Psikiyatri Ve Düşünce Dünyası Arasında Geçişler (1996) izlemiştir. Varoluşun Psikiyatrisi, psikiyatrideki yönelimini varoluşçu-dinamik yaklaşım olarak belirlemiş, okumalarını ve yazmalarını buna göre yapan ve o güne kadar yoğun bir teorik çaba içinde olan genç bir akademisyenin, mesleki uygulamalarını neye göre yaptığını herkese duyurmak isteyen bir klinisyenin cesur bir ispatı rüşt manifestosudur. Bunu görebilmek için kitabın ilk baskısının hayli teorik ve yoğun önsözüne bakmak yeterlidir. Her ne kadar yazar, bu önsözü “Varoluşun Psikiyatrisi, iddiasızdır; ya da onun iddiası, yalnızca, var olan ve meşru olarak kullanılan psikiyatri alanında elde edilen bilgileri, teori alanında da meşrulaştırabilmekle sınırlıdır. Böyle bir çabanın başarıya ulaşması, insan varoluşunun çetrefilli yapısından kaynaklanan kutupsallıkların en görünür olduğu yer olan psikiyatri alanındaki sözüm ona yöntem ‘boğazlaşmalarının dur(dur)ulmasına bir etki yapabileceği gibi, psikiyatrinin nasıl zor bir misyon üstlendiğinin anlaşılabilmesine ve belki oradan geçerek sağlık, bilim, anlam, teknoloji, iyi hayat gibi kavram ve nosyonların yeniden düşünülmesine hizmet edecektir” diye bitirse de cüreti her satırda kendisini hissettirmektedir.

Belki kolay yolu seçtim, belki başka çarem yoktu; yaklaşık çeyrek asır sonra, köprülerin altından çok sular akmışken, vakti zamanında çok emek verilmiş olan kitabımın ikinci baskısına önsöz yazarken, kendimden üçüncü şahıs gibi bahsederek başladım. Bir gençlik dönemi eserini, ona ne kadar önem verdiğimi ve onun için çok çaba harcadığımı ifade edebilmek için böyle bir yol seçtim. Kendimin tanığıymışım gibi anlatmaya çalıştım.

Gerçekten de öyle. İnsan, öncelikle kendisinin en iyi tanığıdır. Bir hayatı yaşarken, bir eseri ortaya çıkarırken neler çektiğini en çok kendisi bilebilir. Ama bu tanıklık, zihnimizi çepeçevre kuşatan subjektivizm nedeniyle aynı zamanda yalancı tanıklık olmaya en yakın tanıklıktır. İnsan kendisinin en yakın yalancısıdır da aynı zamanda. Olayları, yaşanmışlıkları en yakından bilen olarak anlatmaya çalışmak ama bunu yaparken de subjektivizmden kurtulmak için araya parantezler açmak gerekir.

Varoluşun Psikiyatrisi, bir gençlik eseridir ama o zamandan beri, kitabın yazılmasına kadar olan süreden daha çok düşünme ve gerek insan gerek klinisyen olarak çok daha fazla uygulama imkânı bulmuş olsam da benim için çok önemli bir çalışmadır. Öyle ki, “tam olarak nasıldı?” diye öğrenmek için kendi kitabıma müracaat etmelerim pek çok kere vaki olmuştur. Bu kitaptan sonra birçok yeni makale ve kitap yazdım. Bunların çoğu topluluk psikolojisi, tarihsel psikoloji, modern yaşantılara, teknolojiye ve psikolojiye varoluşsal bakış hakkındaydı. Değişik boyutlarıyla toplulukların psikolojilerini, Türklerin tarihsel psikolojisini, ölüm, özgürlük ve anlam konularını ele aldım. Varoluşun Psikiyatrisi’nde ifade edilmeye çalışılan perspektif hepsinde aynı kaldı ve kendisini fark ettirdi.

Psikiyatri Ve Düşünce Dünyası Arasında Geçişler (1996) ve Varoluşun Psikiyatrisi (1997), psikiyatrinin teorik sorunlarıyla ilgilenen ve kendimi bu geniş alanın içinde nerede tanımladığıma cevap vermeye çalışan iki kitaptı. Geçen süre boyunca bu konulardaki makalelerimi bir araya getiren başka kitaplar da yazdım. Bilimlerin Vicdanı Psikiyatri (Ütopya Yayınları, Ankara, 1999) Psikiyatriden Psikiyatriye Bakışlar (Odak Yayınları, Ankara, 2003) kitaplarındaki makaleler, geliştirilerek ve yeni makalelerle zenginleştirilerek Hayat Yayınları tarafından Psikiyatri ve Felsefe (2008), Felsefe ile Psikiyatri (2008) Hayatın İçinde Psikiyatri (2009) üç ayrı kitap halinde yayınlandı.

Yazdıklarım ve bakış açım, batılı literatürde şüphesiz “varoluşçu-dinamik yaklaşım” denilebilecek bir kategoride sınıflanabilir. Buna itiraz etmem ama bu yaklaşımın Müslüman kültürde üretilmiş olduğunu ve artık adımı “takipçisi” olarak yazın dediğim bir batılı düşünür bulunmadığını üzerine basa basa vurgulamak isterim. Uzun zamandır kendimi tanımlayıcı nitelikte hissettiğim bugünkü bu ifadem, kendisine batılı bir sağlam dayanak aradığı için utangaç bazı kaydı ihtirazilerle de olsa Heideggerci olduğunu söylemekten çekinmeyen Varoluşun Psikiyatrisi’nden en büyük farkımdır. Heidegger’in de felsefi hermenötiğe katkı vermiş diğer düşünürlerin de katkısını, etkisini asla reddetmem ama artık onların takipçisi olduğumu asla söylemem.

Varoluşun Psikiyatrisi’ni bir çeyrek asır sonra, bugün yazmaya kalksam şüphesiz akışı, dili ve muhtevasıyla çok farklı bir kitap olurdu. Ama sizi temin ederim, Heidegger takipçiliği vurgusunun azalması dışında bakış ve anlayış olarak hemen her şey aynı kalırdı. Bu nedenle Vadi Yayınları’ndan Önce Söz Vardı: Yorumsamacılık Üzerine Bir Deneme ile birlikte 25 yıl önce yayınladıkları psikiyatriyle ilgili diğer kitapları da yayınlama teklifi alınca bir an duraksamanın ardından karar vermekte gecikmedim. Varoluşun Psikiyatrisi’nin tıpkı basımını bir yeni önsöz koyarak yapmanın uygun olacağını düşündüm ve onay verdim. Psikiyatri Ve Düşünce Dünyası Arasında Geçişler kitabında yer alan makaleleri daha sonradan kısmen değiştirip ve geliştirerek psikiyatriyle ilgili başka kitaplarımda ele aldığım için onun tıpkı basımı yerine, makalelerin son halleriyle, Vadi Yayınları için yepyeni bir Geçişler kitabı daha hazırlamayı düşündüm. İnsan Kısım Kısım ve Varoluşun Psikiyatrisi’nden sonra nasip olursa, psikiyatri ve düşünce dünyasını ortak olarak ilgilendiren teorik konulardaki makalelerimin son halini içeren yeni Geçişler kitabımı Vadi Yayınları arasından yakında yayınlamış olacağım. Şimdi buyurun, bir çeyrek asır önce yazılmış, bugün de düşüncelerimizin temelini oluşturan Varoluşun Psikiyatrisi’ni okumaya…

Çaba bizden tevfik Allah’tan…

 Kasım 2019, Ankara  

Kaynak: Varoluşun Psikiyatrisi, 2. baskısının önsözü 

 

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Videolar

Yükleniyor...

Galeri

Ekran-Resmi-2022-07-06-ÖS-12.47.15 Ekran-Resmi-2022-07-06-ÖS-12.46.20 Ekran-Resmi-2022-07-06-ÖS-12.46.35 Ekran-Resmi-2022-07-06-ÖS-12.46.58 Ekran-Resmi-2022-07-06-ÖS-12.47.34 Ekran-Resmi-2022-07-06-ÖS-12.45.41